Yazar

Okan Köroğlu

"Okan Köroğlu, hayatın imlâ hatalarını dizelere döken, bu eylemin sonucunda yazdığı şiirlerini de daha çok genç ve biraz da orta yaş döneminde üretmiş bir şair. Nasıl Öldüğüme Dair ile yılların birikimini, dağınık zamanların, mekanların ve insanların izlerini taşıyan şiirlerini okurla buluşturuyor. Herkes kadar ölen, ama az sayıda birileri kadar yazan olarak kendini tanımlayan Köroğlu, kaybettiklerinin ağırlığını çocuk yaşta omuzlamış, korkularını ve hayata tutunma çabasını kalemiyle karalamış bir ozan. Şiirleri, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın yaralı romantizminden, Metin Eloğlu’nun sokak ironisinden, Ece Ayhan’ın imgeleri altüst eden cesaretinden, Arkadaş Z. Özger’in renk armonilerinden, Neruda, Paz, Eluard, Nazım Hikmet, Mayakovski, Brecht ve V. Nail'den besleniyor ve bu zengin beslenme gerçek anlamda kendine özgü bir ses yaratıyor. Köroğlu'nun şiirleri, en büyük korkularıyla yüzleşmenin, kaybettiklerini anmanın izdüşümü. “Yazdıklarım okur duyana kadar benim, sonra onun,” diyen şair, dizeleriyle suçuna okuru ortak ederek bir acının ve umudun paydaşı kılmayı amaçlıyor. Nasıl Öldüğüme Dair, okuduğunuzda sizin de ayrılmaz bir parçanız olacak."

Yazarın kitapları

Öne Çıkan

Nasıl Öldüğüme Dair (İmzalı & Ön sipariş)

190.00

 – 30 Eylül 2025 tarihine kadar verilen siparişler kişiye özel imzalı ve numaralı olarak gönderilmektedir. –

“Hayatın belli bölümlerinde “herkes kadar” öldüm ve her ölümden sonra “az sayıda” birileri kadar yazmaya devam ettim.”

Okan Köroğlu’nun Nasıl Öldüğüme Dair’i dağınık zamanların ve mekanların izlerini taşıyan bir şiir toplamı. Yıllar içinde biriken dizeler, şairin “herkes kadar” öldüğü anlardan ve her ölümden sonra yazmaya devam ettiği çaresiz ama dirençli bir yolculuktan doğuyor. Hayatın imlâ hatalarına meydan okuyan bu şiirler, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın yaralı romantizmi, Metin Eloğlu’nun sokak ironisi, Ece Ayhan’ın altüst imgeleri, Arkadaş Z. Özger’in renk armonisi, Neruda’nın tutkulu savaşı, Octavio Paz’ın zamansal yankıları, Eluard’ın düşsel seyrüseferi ve Nazım Hikmet, Brecht, Mayakovski gibi ustaların gerçekliğiyle harmanlanıyor.
Ölümle suçlansa da hayata tutkuyla bağlı bir şairin kaleminden dökülen bu dizeler, korkuları, kayıpları ve içten içe yaşananları kucaklıyor. Köroğlu, “Yazdıklarım okur duyana kadar benim, sonra onun,” diyerek okuru bu satırların ortağı kılıyor. Nasıl Öldüğüme Dair, mutsuzluğun panzehiri olmasa da acıyı dindirebilecek bir paylaşımın kapısını aralıyor.

Çünkü bazı şiirler yazılmaz. Birinin içinden düşer.